Kafirûn Sûresi Tefsiri

Konu: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:34 am

Mekke Döneminde İndi
Âyet Sayısı: 6

Sûresi ve bundan hikaye itibarıyla Sûresi>ve dilimizde bilinmiş olduğu üzere Sûresi denilen bu sûre de Mekkî'dir. Dânî Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ittifakla demiş. "Bahru'l-Muhit"de ise: "Çoğunluğun görüşüne göre Mekkî'dir." Katade'den Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"Medenî olduğu da rivayet edilmiştir" diyor. Katade'den bunun zıddı da nakledilmiş Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ancak İbnü Merduye Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

İbnü Zübeyr'den Medenî olduğunu rivayet etmiş Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bu sebeple Alûsî Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Dânî'nin "ittifakla" demesine Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"yerinde değildir" diye ilişmiş ise de Medenî rivayeti Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

garib demek olacağından Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sahihi ittifakla Mekkî demek olur. İbnü Ebi Hatim'in Zürare b. Ebi Evfa'dan rivayet ettiği vechile bu sûreye "Mukaşkışa" dahi denilir ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

uyuz ve çiçek hastalığı gibi hastalıklardan iyileştirmek demek olan "kaşkaşe"den türemiş olup şirk ve nifak fak dertlerinden uzak kılan mânâsına "müberrie" demektir. "Kaşkaşe" Türkçe'de def etmek Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kovalamak mânâsına kışkışlamak ile de terceme olunsa yakışmaz değildir.

"Cemalu'l-Kurrâ"da zikredildiği üzere buna "İbadet Sûresi" de denilmiş olduğu gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"İhlas Sûresi" de denir. Ondan dolayı Sûresi ile ikisine "İhlaseyn" (İki İhlas) tabir olunur. Nitekim Resulullah'ın sabah ve akşam namazlarının sünnetlerinde ve okuduğunu İbnü Ömer'den ve Hz. Aişe'den rivayet edilen hadislerde "İhlaseyn" denildiği de görülür.

Âyetleri : İhtilafsız altıdır.

Fâsılası : harfleridir.

Bu sûre Kevser'in içine aldığı ihlas ile ibadet emrinin ilanını emreden Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

aynı zamanda Peygamber'e buğzeden ebter (güdük)lerin küfürlerine karşı da bir cevap mevkiinde olarak onun mânâsını bir açıklama gibidir. İmam-ı Ahmed'in ve "Evsat"da Taberanî'nin rivayet ettikleri bir hadiste Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Zeyd b. Harise'nin kardeşi Cebele b. Harise Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Resulullah'a: "Bana uykum sırasında okuyacağım bir şey öğret." dediği zaman bu sûreyi okumasını emir buyurmuştur. Bezzar ve İbnü Merduye Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Habab'e emrettiğini de rivayet eylemişler. Beyhaki de "Şuab"da: "Enes'e de uykusu sırasında okuması emrolunduğunu" rivayet etmiştir. Ebu Ya'lâ ve Taberanî şu hadisi de merfu olarak rivayet etmişlerdir: "Sizi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Allah Teâlâ'ya şirk koşmaktan koruyacak bir kelime anlatayım mı size? Uykunuz sırasında Sûres'ini okursunuz." Deylemî de Abdullah b. Cerad'dan şöyle rivayet etmiştir: "Resulullah buyurdu ki: Münafık kuşluk namazı kılmaz ve okumaz." Taberanî "Evsat"da İbnü Ömer'den ve "Sağîr"da Sa'd b. Ebi Vakkas'tan rivayet etmiştir ki: "Bu sûre Kur'ân'ın dörtte birine denktir." Bunun izahında bir hayli söz söylenmiş ise de en basiti şöyle anlamaktır: Kur'ân'ın mânâsı bir bakışa göre şu şekilde özetlenebilir: İbadetler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

muameleler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ahiret hükümleri ve kıssalar. Bu sûre ise ibadetin ruhu olan tevhid ve ihlas ilanını emredici olduğu için dörtte birine denk demek olur.

Nüzul sebebi: Ebu Hayyan der ki: Bunun inme sebeplerinden olarak şöyle zikretmiştir: "Peygamber (s.a.v.)'e kâfirler: "Bırak bu tuttuğun davayı biz sana istediğin kadar mal Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

servet verelim Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kızlarımızdan dilediğinle evlendirelim ve seni üzerimize melik yapalım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

eğer bunu yapmazsan gel bizim ilâhlarımıza tap Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

biz de senin ilâhına tapalım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

müşterek olalım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hayır hangisinde ise ona hepimiz de ulaşmış oluruz" demişlerdi. Bir de onun en çok buğzedeni Kureyş'ten olduğu ve bir sene kendilerinin tanrılarına ibadet etmesini ve kendilerinin de bir sene onun tanrısına ibadet edeceklerini söylemiş olduklarından dolayı onlardan uzaklaşmak ve o teklifin asla olacak şey olmadığını haber vermek için Allah Teâlâ bu sûreyi indirdi."

İbnü Hişam "Siyer"inde der ki: "Bana gelende: Resulullah (s.a.v.) Kâbe'yi tavaf ediyorken Esved b. Muttalib b. Esed b. Abdi'l-Uzza ve Velid b. Muğire ve Ümeyye b. Halef ve As b. Vâil es-Sehmî önüne gerildiler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bunlar kavimleri içinde yaşlı kimselerdi. "Ey Muhammed! Gel Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

biz senin taptığına tapalım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sen de bizim taptığımıza tap Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

biz ve sen (bu) işde müşterek olalım. Eğer senin taptığın bizimkinden hayırlı ise biz ondan nasibimizi almış oluruz ve eğer bizim taptıklarımız seninkinden hayırlı ise sen de nasibini almış olursun." dediler. Allah Teâlâ'da onlar hakkında sûresini tamamen indirdi." İbnü Cerir ve İbnü Ebi Hatim ve "Mesahif"de İbnü Enbârî Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Ebu'l-Buhturî'nin mevlası Said b. Meyna'dan öyle rivayet de eylemişlerdir. Tefsircilerin çoğunlukla zikrettikleri şu şekillerdir:

Kureyş'in ileri gelenlerinden bir takım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Resulullah'a Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sen gel bizim dinimize tabi ol Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

biz de senin dinine tabi olalım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bir sene sen bizim tanrılarımıza ibadet edersin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bir sene de biz senin mabuduna ibadet ederiz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dediler. Resulullah: "Allah korusun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Allah'a başkasını ortak koşmaktan." dedi. Onlar Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o halde bizim tanrılarımızın bazısına el sürüver de seni tasdik edelim ve tanrına ibadet edelim Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dediler. Bu sebeple bu sûre nazil oldu. Resulullah sabahleyin Mescid-i Haram'a gitti Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Kureyş'ten dolgun bir heyet vardı. Başları üzerine dikildi de bu sûreyi okudu Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

onlar da ümitlerini kestiler."

İbnü Cerir'in ve Razî'nin kaydettikleri vechile "De ki: "Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi bana emrediyorsunuz ey cahiller?" (Zümer Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

39/64) âyeti de bu sebeple nazil olmuştu. Onda Allah'dan başkasına tapmayı emrettiklerinden dolayı cahillikleri ile azarlayarak "ey cahiller" diye hitap etmesi emredilmişti. Bundan da daha ağır olarak "ey kâfirler" diye hitap emrediliyor ve bu vechile gerekçesi beyan olunarak onların dininden uzaklaşma ve hak tevhid dini ile din edinilmenin lüzumu tebliğ buyuruluyor. Şöyle ki:

Meâl-i Şerifi

1- De ki: Ey kâfirler

2- Sizin taptıklarınıza ben tapmam.

3- Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.

4- Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim.

5- Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.

6- Sizin dininiz size Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benim dinim banadır.

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:35 am

De ki: Ey kâfirler!" Bu nidaya "de" emriyle başlanmasında Razî kırk kadar nükte saymıştır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tafsili uzun gider. En birincisi Hz. Peygamber'in kendi tarafından değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Allah Teâlâ'dan açık emir ile bilhassa tebliğ ve ilan edilmek üzere peygamberlik görevi olarak söylenildiğini ilk baştan anlatmaktır. Zira Fahr-i Âlem (s.a.v.) işlerinde yumuşaklıkla ve mülayim olmakla emrolunmuştu. Ona "Allah'ın rahmeti sebebiyledir ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

katı yürekli olsaydın Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çevrenden dağılır giderlerdi." (Al-i İmran Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

3/159 buyurulmuş Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"(Ey Muhammed) Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

21/107) buyurulmuştu. Allah'a daveti de en güzel yolda olmak üzere "(Ey Muhammed) Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sen hikmetle Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

güzel öğütle Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et." (Nahl Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

16/125) diye emrolunmuştu. Bununla beraber "Ey elçi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Rabbinden sana indirileni duyur Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

eğer bunu yapmazsan Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

O'nun elçiliğini yapmamış olursun." (Maide Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

5/67) hitabıyla da kendisine her indirileni tebliğ etmesi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

etmezse peygamberlik görevini yerine getirmemiş olacağı da emredilmiştir. Burada ise muhataplarına "ey kâfirler" diye en ağır vasfile nida edeceği Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çünkü beyan ve tebliğ olunacak hak hükmü hakiki sebebi onların değişmeyecek olan kâfirlik sıfatları olduğundan dolayı burada bu sıfatın açıkça söylenmesi lazım geldiği için bu ağır hitap o yumuşak ve mülayim olma emirlerine nasıl layık olur? diye bir itiraza mahal bırakmamak ve hakkın beyanı için bunu açıklamak gerektiği başlangıçta anlatılmak üzere: "Bunu ben kendiliğimden söylemiyorum Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

emredilmiş olarak söylüyorum." demiş olmak için evvela "de" emri açıklanmıştır. Ve bunun Kevser Sûresi'nden sonraya konulmuş olmasıyla da hem bu emrin "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes." (Kevser Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

108/2) gibi Kevser ihsanına tertip edilmiş emirlerden olduğuna hem de Peygamber'e öyle buğz ve düşmanlık beslemekte ısrarlı olanların güdüklükleri Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hayırdan mahrum oluşları gibi kâfirlikleri de ayrılmaz sabit vasıfları ve onlara böyle nida kendilerinin yeğledikleri gerekleri olmuş bulunduğuna da bir siyak (söz gelimi) işareti yapılmış ve bu şekilde inme sebebi olan ve kabulüne ihtimal olmayan birbirine zıt Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

yapılmaz teklifleri yani putlarına tapılmak şartıyla Allah'a ibadet edeceklerini ileri sürmeleri de ısrarlı oldukları o buğz ve kinin bir neticesi olduğuna dahi işaret olunmuştur. Onun için büyük tefsirciler demişlerdir ki burada böyle "ey kâfirler!" diye nida genel olarak kâfir olanlara değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ebedî olarak imana gelmeyeceklerini Allah Teâlânın bildiği bir takım kimselere mahsustur. Çünkü kâfirler içinde de Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Kitap ehlinde olduğu vechile Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Allah'ı mabud tanıyanlar bulunduğu gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sonra imana gelip ibadet edenler ve edecekler de bulunduğu için Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

onlara karşı: "Siz Allah'a ne şimdi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne de ilerde ibadet edecek değilsiniz." denilmeyeceği açıktır. O halde önce genelleyip sonraki âyetlerle tahsis etmektense başlangıçta "lâm-ı ahid" (ahid lâm) ile nüzul sebebine işaret olarak "ey o kâfirler" diye özele hamletmek daha güzel olur ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bu özellik de hakka kızgın olup da imana gelmeyecekleri Allah'ın ilminde malum bulunması itibarıyla olan sabit sıfatları olmuş oluyor. Bu ise nüzul sebebi olanların yalnız şahıslarına değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

değişmesi ihtimali kalmamış olan küfürlerinden dolayı olduğu için maksadın aslı küfürden uzaklaşma olarak bu nida öylelerinin hepsine delalet bakımından içerirse de herhangi bir kimsenin veya kavmin ilerde imana gelip gelmeyeceğini Allah'tan başkası bilemeyeceği için bu hitabın dıştan fiilî olarak tatbiki Kureyş içinde nüzul sebebi olanlara bağlı kalmış demek olur. Yoksa "de ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ey kâfirler" diye emrolunduğundan dolayı henüz geleceği hakkında bilgimiz olmayan şahıs veya toplum her hangi bir kâfire "ey kâfir" yahut "ey kâfirler" diye hakaret ve buğzederek hitap etmek lazım veya caiz olur sanılmamalıdır. Bu emrin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

belirli şahıslara karşı fiiliyatta tatbiki nüzul sebebine bağlı demek olduğundan dolayı bütün kâfirler hakkında güzel mücadele ile davet ve yoluyla mücahede ve benzeri diğer gibi muamelata ilişik genel hükümlere muhalefeti de yoktur. Bunu müslüman yalnız küfürden Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

şirkten

nifaktan ve Allah'ın bildiği o kabil kâfirlerden kalben uzaklaşarak iman ve ibadetinde tevhid ve ihlas ile dinine sarılmak için olur Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

zamanına ve icabına göre bunu defetmek yerinde okumak da güzel mücadele ve hikmet olur. Onun için bu sûrenin genel olarak cereyan eden ve baki olan hükmü Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

küfür ve nifaktan uzak olmak için gizli Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

açık her halde okumaktır. Fakat taarruz için değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

uzaklaşmak için okumak ve sadece bir tarihî hatıra olarak değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kendi nefsine nasihat olarak dinine ihlas ve inancını kuvvetlendirmek için tilavettir. Hadis-i Nebevî'de şirkten kurtaracak bir kelime olmak üzere uyku sırasında okunmasının tavsiye buyurulması da bu hükmü ve hikmeti ifade eder. Bunun böyle olması ise mücahedeye Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ibadet ve dinin tafsilatına dair olan genel hükümlerine ilişkin görevler ile meşgul olmaya engel de olmaz. Hasılı bununla bütün kâfirlere bir saldırı emrolunmamış olduğu gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

güzel mücadeleden ve mücahededen men olunmuş da değildir. Şu halde bunun içinde ki hükümlerde Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

genel hükümlere göre nasıh ve mensuh tasavvuruna lüzum yoktur. Ancak nüzul sebebi olan ve Kureyş içinden asla imana gelmeyecekleri haber verilmiş bulunan o kâfirlere mahsus olarak "sizin dininiz size; benim dinim banadır" denilmiş olduktan sonra bilahere Medine'den onlarla harbedilmesinde ve Mekke'nin fetholunup putların iptal olunmasında ve Berâ Sûresi'nin inmesiyle bütün müşriklerin Mescid-i Haram'a yaklaştırılmamasında ve nihayet bütün Arabistan'da İslâm'dan başka dinlerin yasaklanmasında o hususi kâfirlere "sizin dininiz sizin içindir" diye verilmiş bulunan izin hükmünü nesih var mıdır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

yok mudur? bu bahis konusu olmuştur. Eğer bu sade bir red veya sonunda cezalarının ağırlığı ile korkutmak (inzar) değil de Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

iki tarafın dinlerinde serbestlikleri esası üzerine bir antlaşma teklifi niteliğinde ise onlar kabul etmiş ve gereğine uymuş bulundukları takdirde sonradan onlara harp ilanını emreden hükümler bu özel anlaşmayı neshetmiş (hükmünü kaldırmış) olurdu. Aynı şekilde bu onlara verilmiş mutlak bir müsaadeden ibaret olsaydı yine neshedilmiş bulunurdu. Halbuki mutlak bir izinden ibaret olmayıp "benim dinim Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

banadır" ile karşılıklı olduğu açıktır. Karşılıklı olarak bir anlaşma teklifi olması ihtimaline göre ise onlar bu teklifi kabul etmemişler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Peygamber'in dinî serbestliğini istememişler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

küfürde o derece ileri gitmişlerdir. Kabul ettikleri farzedilse bile asla riayet etmeyip bozdukları ve hatta öldürülmesine bile teşebbüs ettikleri malum ve kesindir. O halde onlarca asla kabul edilmemiş veya bozulmuş bulunan bir anlaşmanın Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bir hükmü farz olunamaz ki neshine ihtiyaç olsun. Ne izin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne de anlaşma teklifi olmayıp Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

beyan olunacağı üzere sırf red veya inzar (korkutma) olduğu takdirde ise neshe lüzum olmayacağı açıktır. Şu halde Alûsî'nin de hatırlattığı gibi bu sûre her yönden muhkemdir. Bunda nesh olunmuş bir hüküm yoktur. Bununla birlikte sonundaki "sizin dininiz sizedir" fıkrasının Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

seyf âyetleri (cihada izin veren âyetler) ile mensuh olduğunu söyleyenler de olmuştur. Demek olur ki bunlar Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"kâfirler"in hepsine hitap olması ihtimalini "sizin dininiz size Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benim dinim banadır" âyetinin de kabul şartı gözetmeyerek mutlak bir antlaşma ilanı olması ihtimalini dahi düşünmüşlerdir. Böyle bütün dünyaya "ey kâfirler" diye nida edip de kabul şartını gözetmeksizin hepsine karşı antlaşma ilanı ise Resulullah'ın gönderilişi ile uyuşması kabil değildir. Ancak kabulleri şartıyledir ki bunun bir mânâsı olabilir. Kabul etmeyenler veya kabul edip de bozanlar hakkında da söylediğimiz vechile neshe hacet kalmaz. Fakat böyle genel bir anlaşmanın mevcut olmadığını bütün ihtimalleri dikkat nazarına alarak anlatmış olmak için bunun başlangıçta bir antlaşma ilanı olduğu soyut bir ihtimal olarak farzedildiği takdirde bile mensuh olmak lazım geleceğini söylemişlerdir. Bu daha kestirme olduğu için yaygınlaşmıştır. Maksadın esası öyle bir anlaşma hükmünün geçerli olmadığını bildirmek olmasına göre her iki görüşte de netice bir demek olursa da Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

nesih tasavvuru bu sûrede sadece uzaklaşmadan fazla olarak başlangıçta mutlak bir anlaşma hükmünün sabit olduğunu ve lüzumu halinde cihada engel olmaya delalet eder bir kaydın varlığını farzetmeye dayanmaktadır. Halbuki kabulsüz antlaşma hükmü düşünülemeyeceği gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

böyle bir teklife Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

genel olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

özel olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"ey kâfirler" diye hitap ederek başlanmak da makul olmaz. "De ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ey kâfirler" emri Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

her şeyden önce bir mücahede telkin eder. Bunun sonunda Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"dininiz sizin olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hayır ve şer cezası Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sorumluluğu size aittir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sonra karışmam ha!" demek de bir izin verme değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"İstediğinizi yapın." (Fussilet Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

41/40) kabilinden bir tehdit veya "Dinde zorlama yoktur." (Bakara Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

2/256) esası üzere Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bir defetmek ve reddetme ile uzak bulunma olduğu zahirdir. O halde başlangıçta antlaşma sabit olmayınca netice bakımından nesih de varid olmaz. Şu halde hitap Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

genel olsa da Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

özel olsa da bu sûrenin hiç bir âyetinde nesih yoktur Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hepsi muhkemdir. Yalnız önceden umuma hamledildiği takdirde ikinci ve üçüncü âyetlerle tahsis gerekeceğine göre Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bu sebeple izah olunduğu üzere hususa yüklenmesi daha uygundur. Yani "ey o Allah'tan başkasına tapan ve bundan böyle imana gelmeyecekleri Allah'a malum bulunan müşrik kâfirler!"

2. Tapmam. Ne şimdi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne ilerde gönül verip ibadet etmem Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o nesnelere ki siz tapıyorsunuz. Yani o tanrı yerine koyup durduğunuz ve benim de tapmamı istediğiniz o şeylere ben ibadet ve kulluk etmem. Buna karşı onların Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"biz Allah'a da ibadet ederiz" diyebilmeleri ihtimalini defetmek ve murad Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Allah'dan başkasına ibadet etmem demek olduğu anlatılmak üzere onların ne şimdiki halde Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne de gelecekte Allah'a ibadet etmeleri ihtimali kalmayacak derecede şirk ve küfür Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tabiatları olmuş kimseler olduğu şöyle açıklanıp haber veriliyor

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:37 am

3-4. ve siz ibadet ediciler değilsiniz o mabuda ki ben ibadet ederim. Yani benim ibadet edip durduğum mabudum Allah'a ibadet şanından olanlardan değilsiniz. Siz ona tapmıyorsunuz da Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tapmazsınız da. Zira bundan önceki sûrelerden anlaşıldığı üzere ibadetin şartı ihlastır. Allah'ın birliğine iman etmeyince ona ibadet edilmez. Allah'a ibadet eden ondan başka Tanrı tanımaz. Allah'a başkalarını ortak koşarak veya Allah'tan başkasını Allah diye hayal ederek tapmak Allah'a ibadet değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

onu tanımamaktır. Onun için müşrikler Allah'a kulluk ediyoruz zannetseler bile Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kulluk etmiş olmazlar Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kendi hayal ve hevalarına taparlar. Bundan dolayı "De ki: "Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi bana emrediyorsunuz ey cahiller." (Zümer Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

39/64) buyurulmuştu.

5. ve siz ibadet ediciler değilsiniz o mabuda ki ben ibadet ederim. Yani benim ibadet edip durduğum mabudum Allah'a ibadet şanından olanlardan değilsiniz. Siz ona tapmıyorsunuz da Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tapmazsınız da. Zira bundan önceki sûrelerden anlaşıldığı üzere ibadetin şartı ihlastır. Allah'ın birliğine iman etmeyince ona ibadet edilmez. Allah'a ibadet eden ondan başka Tanrı tanımaz. Allah'a başkalarını ortak koşarak veya Allah'tan başkasını Allah diye hayal ederek tapmak Allah'a ibadet değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

onu tanımamaktır. Onun için müşrikler Allah'a kulluk ediyoruz zannetseler bile Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kulluk etmiş olmazlar Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kendi hayal ve hevalarına taparlar. Bundan dolayı "De ki: "Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi bana emrediyorsunuz ey cahiller." (Zümer Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

39/64) buyurulmuştu. Aradaki bu fark daha çok açıklanmak ve takviye olunmak üzere de buyuruluyor ki: Hem ben tapıcı değilim sizin taptıklarınıza. Yani sade şimdi tapıyor olduklarınıza değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Peygamber olarak gönderilmeden önce geçmişte taptıklarınız da dahil olmak üzere hiç birine ibadet edici değilim; ne taparım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne de tapmışım.

Başlangıçta muzarî sigasıyla burada mazî sigasıyla buyurulması Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

onların halde olduğu gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

geçmişteki tapmalarına da Peygamber'in iştirak etmemiş olduğuna işaret eder. Bundan dolayı bazıları buradaki ism-i failinin mazi (geçmiş zaman) mânâsına olduğunu söylemişlerdir. Geçmişte olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

halde olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

gelecekte olsun hiçbir zaman onlara ibadet edici değilim Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

diye tamamını reddetmek daha kuvvetli olur. Şu kadar ki ism-i failin mef'ul-i bihte ameli için hal veya gelecek zaman (istikbal) mânâları şart olduğuna dayanarak burada mef'ul-i bih olan mevsul "mâ"sında amil bulunan ism-i failinin mazi mânâsına olabilmesi tartışılmıştır. Fakat bu itiraz nın masdariyye olması takdirinde varid olmaz. Çünkü o zaman mef'ul-i mutlak olabilir. Bunda amel için ise hal ve istikbal (gelecek) mânâsı şart değildir. O halde masdariyye olduğuna göre mânâ şu olur: "Ben sizin tapışınızı Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o şirk ibadetini hiçbir zaman yapıcı değilim." Yahut "o sizin benden istediğiniz şirk ibadetinizi geçmişte dahi yapmadım ve hiç bir zaman yapacaklardan da değilim. Öyle ne tapmışım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne de taparım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin tapışınızı yapanlardan değilim." Siz de benim ibadet etmekte olduğum mabuduma ibadet edicilerden değilsiniz. Hiç bir zaman değilsiniz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

etmediniz

etmiyorsunuz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

edecek de değilsiniz. Yahut siz de benim edeceğim tevhid ve ihlas ile ibadet etmediniz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

etmiyorsunuz ve etmezsiniz. Bu iki âyet ilk bakışta öncekilerin bir tekrarı gibi görünür. Bunda tefsircilerin iki vechi vardır:

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:37 am

Birisi başlıbaşına tekid de takviye için tekrar edilmiş olmasıdır ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

üçüncü menfi (olumsuz) cümle Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ismiyye (isim cümlesi) olarak daha kuvvetli bir şekilde birinciyi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dördüncü de ayniyle üçüncüyü mânâ itibarıyla te'kit eder denilmiştir. Ferra bu fikre kanaat getirmiş ve demiştir ki: "Kur'ân Arap diliyle nazil olmuştur. Tekit ve anlatmak için kelâmı tekrar etmek de onların âdetlerindendir. Kabul eden "belâ Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

belâ" (evet evet) der; çekinen "lâ Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

lâ" (hayır hayır) der. "Hayır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

yakında bileceksiniz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

yine hayır yakında bileceksiniz." (Tekâsür Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

102/3-4) yüksek sözü de bunun üzerinedir. Ve şu beyitleri söylemiştir:

Ve "Bende onların yaptığı nice şeyler vardır.

Yükseltip gerekli kıldıkları eller (nimetler) vardır.

Leylâ'nın uzaklığı yüzünden sabahleyin kargalar bağırıyor.

Onlar Leylâ'nın ayrılığından -kimbilir- kaç defa bağırıyorlar?

Sen sormadın mı Leylâ! Kinde topluluğuna Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Geri döndükleri gün ki; nereye Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

nereye?"

Nazımda ve nesirde bunun misalleri çoktur. Burada tekidin faydası da o kâfirlerin ümitlerini kesmek ve ebedi olarak küfürde kalacaklarını tesbit etmektir". Taybî de bunu tercih etmiştir. Lakin burada atıf vardır. Halbuki cümlelerin tekidi den başka atfedici ile olmaz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

diye itiraz edilmiştir. Fakat caiz görenler "vâv"ı da ye kıyas etmişler demektir. Lakin bu şekilde atfın en zahir şekli de bu dördüncü cümleyi üçüncüye atfettikten sonra hepsini önceki iki cümlenin tamamına atfederek bu iki âyet toplamıyla önceki iki âyet toplamını te'kit olmalıdır. Gerçi üçüncü birinciye Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dördüncü ikinciye atf ve tekit olmak lafız ve mânâ bakımından daha uygun gibi görünür ve Ebu Hayyan'ın ifadesinin zahiri de bu ise de Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bu şekilde tekit ile tekit edilenin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

atfedilen ile kendisine atfedilenin aralarını ecnebi (müteallakı olmayan) ile fasıl (ayırım) Nahiv ilmince caiz olamaz. Şu halde bunda lugat mânâsıyla bir tekit ve takviye zahir olsa da terim mânâsıyla tekit Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

zahir değildir. Bu bir atıftır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

atıf ise az çok bir başkalık ifade eder. Onun için çoğunluk Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bu âyetlerde mânâ bakımından tekrar olmadığını ve bundan dolayı sadece tekit değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

her birinin bir te'sis (esas koyma) olduğunu açıklamışlardır. Zira muzarî ve ism-i fail kiplerinin hal Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

gelecek

devam ettirme mânâlarına göre birçok vecihlerle farkları olabileceği gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

'ların da mevsul veya mevsuf yahut masdariyye olabilmeleri ihtimallerine göre çeşitli farkları düşünülür. Bunların şekli ve her birinin siyak (söz gelimi)a göre olan özelliği de düşünülünce burada tekidden başka daha birçok vecihler hasıl olabileceğinden bu farkları çeşitli şekillerde izah etmişlerdir. Çok olumsuz olan muzari ve ism-i fail kiplerinin hal Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

gelecek zaman Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

geçmiş zaman mânâlarına göre zaman farklarını gözetmişler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bazıları da önceki iki yı mevsul; sonraki iki yı de masdariyye olmak üzere ayırım yapmışlar Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bazıları da iki vechi toplamışlardır. Zaman ayırımı yapanlar: Bir kısmı öncekilerin hal Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ikincilerin gelecek zaman için olmasını Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bir kısmı da tersini tercih etmişlerdir.

Keşşaf şöyle demiştir: "Mânâ: Ben Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

gelecekte benden istediğinizi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o ilâhlarınıza ibadeti yapmam Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

siz de gelecekte o benim sizden istediğimi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benim ilâhıma ibadeti yapacak değilsiniz ve ben sizin taptıklarınıza geçmişte bile asla tapmadım. Yani cahiliyyede bile benden putlara ibadet geçmiş değildir. O halde o benden İslâm'da nasıl ümit edilebilir! Siz de benim ibadet etmekte olduğum mabuduma hiçbir vakit ibadet etmediniz." Ebu's-Suud da bunu tercih etmiştir.

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:38 am

Bu mânâda "ben tapmayacağım" nefy-i istikbal (olumsuz gelecek) Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

birinci "siz tapıcılar değilsiniz" de öyle. lar mevsul olmakla beraber mabuddan ibaret değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

masdariyyede olduğu gibi ibadetten ibaret; "ben ibadet edici değilim"de "vâv" Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

haliyye olmak muhtemel olarak nefy-i mazi (olumsuz geçmiş zaman) Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ikinci "siz ibadet ediciler değilsiniz" bütün zamanları içine almak üzere nefy-i müstağrak demek olur. Bu şekilde her cümlenin ayrı bir mânâ ifade etmesinin bir şekli nüzul sebebine göre anlatılmıştır.

Buna iki şekilde itiraz edilmiştir:

Birisi: nın hâle (şimdiki zamana) de Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

gelecek zamana da ihtimali varken Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

öncekilerin geleceğe tahsisidir. Zira Ahfeş Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Zeccâc ve diğerleri gibi bir kısım tefsirciler öncekileri hale Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ikincileri geleceğe yüklemişlerdir. Lakin maksad hasr (tahsis) olmayıp nüzul sebebinde taleb istikbale ait olduğundan "ben tapmayacağım" nefy-i istikbalde meşhur bulunduğundan dolayı ilk cevabın onu red ile başlaması Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sonra daha çok terakki için mazi ve zamanların hepsine kadar gidilmesi daha kuvvetli olmuştur.

İkincisi: Yukarıda işaret ettiğimiz üzere mazi mânâsında olan ism-i failin mef'ul-i bih olan mevsul mâ'sında ameli meselesidir. Zira Kisâi bunu kabul etmişse de Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çoğunluk reddederler. Keşşaf Nahivce bunda Kisaî mezhebini benimsemiş denilmek de uzak görünür. Bundan dolayı öncekilerin geleceğe Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ikincilerin hale hamletmesi daha uygun olacağını söylemişlerdir. Fakat üçüncüde mazi sigasıyla "siz ibadet etmediniz" buyurulması Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

buradaki "abid"de mazi mânâsının da işaret şekliyle olsun düşünülmesine bir karine (ip ucu) gibidir. Onun için hal ve gelecek mânâsını ihmal etmek caiz olamayacağı gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

mazi mânâsı da ihmal edilmemek gerekir. O halde amel Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ya bazılarının dediği gibi kendinden öncesine müşâkele (şekilce bir olma) suretiyledir. Yahut "mâ" Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ibadet mânâsına hamledilmek itibarıyla masdariyye gibi mef'ul-i mutlak yerinde olduğundan dolayıdır. Böyle olunca da sonrakilerde ma-i masdariyye yapmak Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

olumsuzlukta Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

mazi

hal

istikbal üçünü de içerecek vechile mutlak ism-i faile musallat etmek siyak-ı nefy (sözün olumsuz gelmesi)de varid olan nekrenin genel istiğrak (kaplama) mânâsına daha uygun ve tekitlerin hepsinden kuvvetli Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

gelişen bir te'sis (esas koyma) olduğu gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

netice için de ayrıca bir genişleme olur. Onun için biz de yukarıda bu yolda izah ettik.

Görülüyor ki burada ibadet fiilinin türlü tasrifleriyle birçok nüktelere işaret olunmuştur. "Mâ"ların mânâlarına ve "vâv"ların bağlama şekillerine göre de bunların birbirleriyle çarpışmasından o kadar çok tefsir şekilleri ortaya çıkıyor ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tafsili şöyle dursun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sayılması bile uzundur. Ancak şunu da söyleyelim ki fiilleri haldir. Bunların gerek mevsul ve gerek masdariyet üzere tercümelerinde biz hal mânâsını açık ve kısa olarak ifade edemiyoruz. Çünkü dilimizde fiili halden ve muzariden sıla sigası yapmak yoktur. Biz yalnız "olduğu olacağı" gibi maziden ve istikbalden sıla yapıyoruz. Mazi sılasını mazide ve halde müşterek kullanıyoruz. Onun için tercümede bunları "taptığınız Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

taptığım" diye ifade etmiş bulunuyoruz. Olsa olsa tapıyordunuz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tapıp durduğunuz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

tapıyor bulunduğum" diyebileceğiz ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bunlar da hali mazi ile hikaye oluyor. Halbuki bütün bunlar Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

esas itibarıyla mazi olan "sizin taptığınız" fiilinin mânâsıdır. Buna da "taptığınız" diyoruz. Burada ise bu farkın önemi bulunduğundan tefsirde hatırlatmak lazımdır. Zira muhataplar tarafından hem "tapmakta olduğunuz" Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hem "taptığınız" diye hem hal Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hem mazi siğaları tasrih edilmiş olduğu halde Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Peygamber'e ait olanda sadece "taptığım" diye hal fiili tasrih olunmuş Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

mazi kapalı geçilmiş olmasında önemli bir nükte vardır ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o da Peygamber'in uyulması gereken fiili Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ibadeti hal zamanındaki yani peygamberliğinden itibaren olan ibadeti olduğuna tenbihtir.

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:38 am

6. Madem ki durum böyledir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin olsun dininiz. Bana gerekmez âdet edindiğiniz o küfür ve şirk itikad ve ibadeti. Bütün sorumluluğu Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hesabı

cezası

vebali ile sırf size aittir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bana tecavüz edemez. Yani ben ondan tamamen uzağım. Şu halde benden onun kabulünü asla ummayın.

Tefsircilerin çoğunluğu demişlerdir ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bu yukarıki "taptıklarınıza tapmam" sözüyle "taptıklarınıza tapıcı değilim" sözünü sağlamlaştırmadır. Yani onların mânâsı olan kararı tebliğdir. Bana da dinim. Tevhid ve ihlas ile Allah'a ibadet ve taattan ibaret olan "O (Allah) Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Resulünü hidayet ve hak din ile gönderdi." (Feth Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

48/28)

"Muhakkak ki Allah katında din İslâm'dır." (Al-i İmran Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

3/19) buyurulan hak İslâm dini de benimdir. Onun ecir ve sevabı Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Kevser'i de ancak bana aittir. Sizin ondan nasibiniz yoktur. nin aslı dir. Esre ile yetinilerek mütekellim "yâ"sı hazfedilmiştir. Bu da "taptığıma tapıcı değilsiniz" sözünü tekittir. Burada Fahreddin Razî Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"tefsir"inde üç meseleden bahsetmiştir.

Birinci mesele: İbnü Abbas demiştir ki: Allah'a küfrünüz sizin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ona tevhid ve ihlas da benim. O halde onların küfürlerine izin verilmiş denilebilir mi? Hayır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çünkü Peygamber (s.a.v.) küfürden men etmek için gönderilmiştir. Ona izin vermesi nasıl tasavvur olunur! Kastedilen şu emirlerden biridir: Birincisi bundan kastedilen "İstediğinizi yapın." (Fussilet Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

40/40) gibi tehdittir. İkincisi şöyle demek gibidir: Ben sizi hak ve kurtuluşa davet için gönderilmiş bir Peygamber'im. Böyle iken kabul edip bana uymuyorsunuz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o halde bırakın da beni şirke davet etmeye kalkışmayın. Üçüncüsü: Dininiz sizin olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

eğer helak olmak sizin için bir hayır ise ona sarılın Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ben dinimi bırakmam. (Bu izah Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dinin bütün mânâlarını içine alarak en meşhur mânâsı olan ve esası mebde' (başlangıç) ve mead (ahiret)le ilgili olan itikat (inanç) ve amele raci bulunan millet (din) mânâsına göredir) Bu âyetin tefsirinde ikinci görüş: Din Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

hesabdır. Sizin hesabınız size Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benim hesabım banadır. Hiç birimizin amelinden diğerine bir sorumluluk teveccüh etmez Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

demektir. Üçüncü görüş: Dinden maksad cezası Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

üzerine gerekecek ceza veya sevaptır. Yani sizin dininizin cezası sizin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benim dinimin cezası benimdir" de! Onlara dinlerinin cezası olan vebal ve ceza elverir; sana da senin dininin mükâfatı olan tazim ve sevap yetişir. Dördüncü görüş "Allah'ın dini(ni uygulama hususu)nda sizi onlara (zina eden kadın ve erkeğe) karşı acıma duygusu tu(tup engelle)mesin." (Nur Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

24/2) âyetinde din Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

belli cezalar demek olan hadd (dînî ceza) olduğu gibi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

burada da ceza mânâsınadır. (Bu Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ceza mânâsından ehastır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Türkçe'de kullandığımız ceza demektir). Şu halde mânâ şu olur: Benim Rabbimden gelecek cezanız size Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin putlarınızdan gelecek ceza da bana aittir. Lakin sizin putlarınız bir şey yapamaz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ben onların cezasından korkmam. Fakat göklerin ve yerin tek kahredicisi olan âlemlerin Rabbi'nin cezasından sizin aklen dahi korkmanız lazım gelir. Beşinci görüş: Din Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"Dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na dua edin." (Mümin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

40/14) âyetinde dua mânâsına gelir. Yani sizin duanız Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

yalvarmanız sizin olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kâfirlerin duası ise dalalettedir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

boşunadır. "İşte kâfirlerin duası böyle boşa gitmektedir." (Ra'd Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

13/14)

"O taptıklarınıza ne kadar dua etseniz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

onlar sizin duanızı işitmez Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

faraza işitseler bile istediğinizi veremezler." (Fatır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

35/14) Bu kadarla da kalmaz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kıyamet günü size zarar da verirler.

"Kıyamet günü de Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin (onları Allah'a) ortak koşmanızı inkâr ederler. Bunu sana herşeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez." (Fatır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

35/14) dir. Benim Rabb'im ise herşeyden haberdardır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

iman edenlerin dileklerini verir "İnanan ve iyi işler yapanlar(ın duasını) kabul eder." (Şura Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

42/26) buyuruyor; "Bana dua edin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

duanızı kabul edeyim." (Mümin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

40/60) buyuruyor "Bana dua edince Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dua edenin duasına karşılık veririm. O halde onlar da bana karşılık versinler Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bana inansınlar ki doğru yolu bulalar." (Bakara Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

2/186) buyuruyor. Altıncı görüş: Din Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

âdet mânâsına gelir. Mânâsı: Sizin geçmişlerinizden ve şeytanlardan alınmış olan o şirk âdetiniz sizin olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benim melekler ve vahyile Rabbimden aldığım âdetim de benim. Siz şeytanlara ve ateşe kavuşuncaya kadar âdetinizde durun; ben de Rabbime Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

cennet ve rıdvanıma."

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri C.tesi Tem. 18, 2009 10:39 am

İkinci mesele: Tahsis ifade eder Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

mânâsı: "sizin dininiz sizedir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizden başkasına değil; benim dinim de banadır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

benden başkasına değil" demektir. Ve "İnsana Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çalışmasından başka bir şey yoktur." (Necm Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

53/39) ve "Hiç bir günahkâr Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bakasının günah yükünü taşımaz." (İsra Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

17/5) âyetlerine işarettir. Bu da Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

baştaki "söyle" emri düşüncesiyle şöyle demek olur: "Ben böyle vahy ve tebliğ ile yükümlüyüm Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizler de benimseme ve kabul ile sorumlusunuz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ben mükellef olduğum görevimi yaptım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

teklifin üstesinden çıktım Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin küfürde ısrarınızdan bana hiç bir zarar gelmek ihtimali yoktur Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bütün zarar size aittir". Ancak Râzî'nin bu ifadesinde tahsisin tasvirinde selbi (inkâr) cihetleri Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"sizden başkasına değil" Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"benden başkasına değil" diye genelleme Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dolayısıyla olmuştur. Sözün sevkine göre izafet iki taraf arasında olduğu için tahsisler de "sizedir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bana değil; banadır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

size değil" diye önce iki taraf arasında tasvir olunmak açıktır. Razî de buna yukarda geçen sözünün sonunda işaret etmiş demektir. Ebu's-Suud bunu daha açık olarak şöyle tasvir etmiştir: Sizin dininiz ki Allah'a ortak koşmaktan ibarettir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o sizin için tahsis edilmiştir. Sizin umduğunuz gibi benim tarafıma geçmez Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

şu halde ona boşuna ümitlerinizi kuruntularınızı takmayın Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çünkü o münkün olmayan şeylerdendir. Benim dinim ki tevhiddir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o da bana tahsis edilmiştir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin tarafınıza geçmez. Çünkü siz onu mümkün olmayana bağladınız ki Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

o mümkün olmayan benim sizin tanrılarınıza ibadet veya onlara sarılmamdır. Öyle yaparsan biz de senin tanrına ibadet ederiz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

diye bana vaad ettiğiniz de aynı şirk koşmaktır. Onların bir sene sen bizim tanrılarımıza ibadet edersen Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

bir sene de biz senin ilâhına ibadet ederiz Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

demeleri de iki tarafın iki ibadette ortaklıkları esasına dayanmış olduğu için Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

dayanılanın önce getirilmesinden beklenen tahsisin "kasr-ı ifrat" olması gerekir. Bir de "sizin dininiz size" tahsisi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"taptıklarınıza tapmam" sözünü; bu "dinim banadır" tahsisi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

"taptıklarınıza tapıcı değilim" sözünü tekit olması caizdir. Şöyle demek olur: "Bana ancak benim dinimdir Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sizin dininiz değil." Bu şekilde dayananın Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

kendisine dayanılana tahsisi olmuş olur.

Üçüncü mesele: Yine Râzî der ki: "İnsanların bir antlaşma sırasında bu âyet ile temsil edilmeleri âdet olmuştur. Bu ise caiz değildir. Çünkü Kur'ân temsil olunmak için (yani mesel halinde söylenmek için) değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

düşünülüp de gereğince amel olunmak için indirilmiştir."

Âlûsî buna temasla şöyle demiştir: Bunda iktibas (aktarma) kapısını örtmeye bir meyil vardır. Halbuki sahih olan iktibas(aktarman)ın caiz oluşudur. Bu Peygamber (s.a.v.) kelâmında Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

sahabe

imamlar ve tabiinin birçoklarının kelâmlarında vaki olmuştur. Celaleddin Suyûtî'nin de adında yeterli bir risalesi vardır. Fakat iktibasın caiz oluşu da her yerde değil Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

münasip ve hürmete aykırı olmayan yer ve mânâlarda olabileceğini unutmamak lazım gelir. Râzî Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

Kur'ân temessül (bir şekil ve surete girmek) için indirilmedi demekle Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

temessülü mutlak surette reddetmiş görünüyorsa da düşünme ve amel kaydını esas tutmuş olduğuna göre maksadının Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

düşüncesiz olan temessülü yasaklamak ve bundan dolayı bu âyeti ile mütareke mevkiinde temessül Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

düşüncesizlik olacağı için caiz olamayacağını söyleyerek bu âyette antlaşma mânâsı olmadığını haber vermek olduğu anlaşılır. Nitekim Alûsî kendisi de antlaşma mânâsı olmamasını tercih ile âyetin muhkem olduğunu açıklamış ve demiştir ki: "Evla (en uygun) olan mensuh olmayacak bir mânâ ile tefsir olunmaktır Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

çünkü nesih zahirin zıddıdır. Zaruret olmadıkça ona gidilmez."

Gerçekte Kadı Beydâvî de şöyle demiştir: "Bunda ne küfre izin Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

ne de cihaddan menetmek yoktur ki kıtal âyeti (harbe izin veren âyet) ile mensuh olsun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

meğer -Allahümme- antlaşma ile tefsir edildiği takdirde ola."ola.

Bu sûreyi Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

geleceği üzere Nasr Sûresi'nin takip etmesi de bunun mensuh olması şöyle dursun Kafirûn Sûresi Tefsiri Smilev

nasr (yardım) ve fetih başlangıçlarından olan mücahede kabilinden olduğuna işaret eder.

Konu: Geri: Kafirûn Sûresi Tefsiri Ptsi Eyl. 28, 2009 3:03 pm

ben bişey göremiyorum

» İnnâ enzelnâ sûresi
» Elem Neşrahleke Suresi ve MeaLi