Arkanı dönüp gitme’ diyordu adam şarkıda. ‘Çünkü hayal ettiğim hep sendin.
‘Benimle kal. ’
Siz o en söylenmesi gereken anda bu sözü söyleyebildiniz mi?
Birini kaybediyor olduğunuz gerçeği soğuk soğuk yüzünüze esmeye başladığında belki de ‘Gitme sana ihtiyacım var’ demeniz kurtarabilirdi her şeyi.
Demediniz.
Ya da daha beteri: ‘Gidersen bir daha dönemezsin!’ sözleri döküldü dudaklarınızdan.
O zaman onun geri dönme ihtimalini de kaybettiniz…
Beylik lafları iyice sevdiniz sonraları.
‘Gidene dur demem ben. ’ dediniz dostlarınızla dertleşirken. ‘Seni seviyorum desem bir şey değişmezdi ki zaten’ diye rahatlattınız kendinizi.
Oysa keşke bir deneseydiniz…
Evet bazen gitmek ister insan.
Doğruluğu savunulmaz ama gerçeğin kendisidir uzaklaşma isteği. Denize açılan bir gemi gibi hayata dönüp uzaktan bakabilmek de bir ihtiyaçtır.
Nefes almak yaşananların muhasebesini yapmak küçük kırıkların tamir etmek için bazen gitmek isteyebilir herkes.
Bunu isteyen sizin sevdiğiniz de olabilir…
Hele ki bir kadın; ardında bıraktığı aşık peşinden gelecek mi diye kimi zaman özellikle gitmeyi ister.
Duygularını aşkını ifade etmeyi; pratik yapmadığı bir yabancı dili unutur gibi zamanla unutan erkeklere; kadın doğasının en iyi silahıdır nazlı kaçışlar.
İtiraf etmek gerekirse; ‘gitmek’ için arkasını dönen tüm kadınlar erkeğin kalbinin en ince telinden ‘Sana ihtiyacım var’ sözcüklerini duymayı bekler aslında.
Ardında bıraktığı adamın o sihirli sözcükleri ‘Benimle kal…’ demesini bekler.
İşte o gün cesaretle ‘Aşkına ihtiyacım var’ diyebilenler kazanır; aşka racon kesenler kaybeder…
Duygularınızı söylemekten korkmayın. Büyük pişmanlıklarınız hep yapamadıklarınızdadır.